Şehit Jandarma Çavuş İsmail Uygun’un annesi Ayşe Uygun ‘Anneler Günü’ dolayısıyla gittiği oğlunun mezarı başında dualar okudu.
Şehit annesi Ayşe Uygun başından geçen bir olayı anlatarak, “Kapı çaldı. ‘Kim o’ dedim. ‘Anne benim’ dedi. Kapıya vardım açtım bekledim. Ses İsmail’in sesi. Kulağıma öyle geliyordu. Baktım 5. Kata çıktı, oraya yığıldım kaldım. Hala oğlumun yolunu bekliyorum” diyerek göz yaşı döktü.
Anneler günü dolayısıyla, Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkanlığı’nın düzenlediği programda, şehitler için mevlit okutuldu. Çocuklarının mezarını ziyarete gelen şehit anneleri ise, dualar okuyup, evlatlarının mezar taşlarını öptü. Programla ilgili açıklama yapan, Harp Malulü Gaziler Şehit Dul ve Yetimleri Derneği Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Süleyman Özdemir, annelerin, aile ve toplumsal hayatın en önemli temel taşlarından biri olduğunu kaydetti. Özdemir, “Anne merhamet, şefkat ve sevginin şahsında bütünleştiği kişidir. Yüreği hep evlat acısıyla çarpar. Şehitlerimizin annelerine, eşlerine ve diğer yakınlarına sahip çıkmanın, destek olmanın, acılarını paylaşmanın hepimizin asli görevi olduğunu unutmamalıyız. Tüm annelerimize sevgilerimi, saygılarımı ve selamlarımı iletiyor, şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine sabır ve sağlıklı uzun ömürler diliyorum” şeklinde konuştu.
Şehit anneleri program öncesinde Kartal Şehitliği’nde yatan çocuklarının mezarlarına çiçek bıraktı. Anneler çocukları için hep birlikte dua etti ve ardından Kur’an-ı Kerim okudu.
6 yıl önce Diyarbakır’ı Lice İlçesi’nde bulunan karakol baskınında şehit olan İsmail Uygun’un mezarı başına gelen acılı anne Ayşe Uygun, çocuğunun cenazesini görmediğini ve hala bir gün çıkıp gelecekmiş gibi yolunu gözlediğini gözyaşları içinde anlattı. Her anneler gününde oğlunun kendisi için sürpriz yaptığını söyleyen anne Uygun, “Anneler Günü dolayısıyla Çok cana yakındı. Ben çocuklarımdan hiçbir tane anneler günü hediyesi almadım. Bir gün komşularla oturuyordum. İri yapraklı çiçeklerden yaptırmış. Arkadan gözümü kapattı. Oğlum ‘Gözünü aç’ dedi. Gözümü açtım ki, iri yapraklı çiçekler. ‘Hiç kimseden hediye almamıştım sadece senden aldım oğlum’ dedim. Kendi gelmedi bunca zaman ama ben geldim. İkinci senede ‘Anne sana bir sürpriz var’ dedi. Onda da annemle babamın resmini büyütmüş. Evli kızı var 8 yaşında. Şimdi gelirken aradım. Hanımı da evlendi ikiz bebeği var. Gene de gidip konuşuyorum. Çocuğum için mecbur konuşuyorum. Her gün geliyorum. Sanki ben buraya gelmesem İsmail beni çağırıyor sanırım. Evde bir resmi var. Keşke kısmet olsa da eve gelip göstersem. Odasını bozmadım. 27 tane resmini büyüttüm. Bir tane sakallı var. Resmine bakar onunla öyle konuşurum. Sanki oğlum benle konuşuyormuş gibi konuşurum. Ölmedi gibi. Öbür resimlerinden çok, sakallı olduğu resmini daha çok severim” diye konuştu.
“OĞLUMUN SESİ HALA KULAĞIMDA”
Uygun, “Oğlumun odası müze gibi. Yatağı, bilgisayarı, not aldığı kağıdı bile duruyor. Hiç birini bozmadım. Çok düzenli bir insandı. Zannediyorum ki, sanki gelip bana kızacak. Diyarbakır Lice’de karakol baskınında şehit oldu. Geçen gün biri geldi. Artık dualarımız kabul mu oldu bilmiyorum. Kapı çaldı. ‘Kim o’ dedim. ‘Anne benim’ dedi. Kapıya vardım açtım bekledim. Ses İsmail’in sesi. Kulağıma öyle geliyordu. Baktım. 5. kata çıktı, oraya yığıldım kaldım. Hala yolunu bekliyorum ben. Bomba atmışlar. O yüzden göstermediler bana. Görmediğimden dolayı hala onun yolunu gözlüyorum” diye konuştu.