AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Bugün 8 Kasım Dünya Şehircilik Günü. Şehirler sosyal, kültürel ve mimari değerlerle bir milletin zenginliği, medeniyetin beşiği hem de ilerlemenin kaynağıdır. Savaşın, terörün ve iç çatışmanın yaşandığı bölgelerde şehirlerin tahrip edilmesi, yıkılması, ortak hafızanın silindiği insanlık dışı eylemlerdir. İnsanın hayat hakkı ne kadar mukaddes ise şehirlerin hayat hakkını korumak da o kadar mukaddes bir haktır. Her şehir kendi hayat tarzını, maddi ve manevi zenginliğini üretir. Şehir insanın, insan da şehrin aynasıdır. Hacı Bayram Veli ne güzel de ifade etmiş: “İnsan şehri inşa ederken aslında taşın, toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise şehir olarak görülür.” Şehirler, geçmişi geleceğe kadim medeniyetimizle, maddi ve manevi bağlarla bağlayan köprülerdir. Bu bağları korumak ve geleceğe taşımak bizler için öncelikli görev ve sorumluluktur. Kentsel dönüşüm projelerimize bu anlayışla devam ederken şehirlerimizin tarihî ve kültürel dokusuyla uyumlu bir dönüşüm birinci önceliğimizdir.
“YÜZDE 98’İ AK PARTİ’DEN ÖNCE YAPILDI”
Bu vesileyle, Genel Kurulda gündeme getirilen Gebze ilçemizin Hürriyet, Yavuz Selim, kısmen Ulus ve Mevlana mahallelerindeki çalışmalar hakkında da bilgi vermek isterim. Bu bölge 182 hektar olup 4 mahalleyi kapsamaktadır. Neredeyse tamamı plansız ve kaçak olarak yapılaşmış, toplamda 8.849 tane bina mevcuttur şekilde gözüktüğü gibi. Bunun 8.619 adedi 2004 yılından önce yani yüzde 98’i AK PARTİ belediyeciliğinden önce yapılmıştır. Ayrıca, bu bölge üzerinde yoğun yapılaşma olup 4 tane de dere yatağı bulunmaktadır. Donatı alanlarının yapılacağı boş alan bulunmamaktadır.
“MALESEF BİNALARA DERE YATAKLARINDA”
Bu bölgenin mülkiyet durumuna baktığımızda, özel mülkiyet 43 hektar, belediyenin mülkiyeti 78 hektar ve hazinenin de 31 hektar olmak üzere toplam mülkiyetli alan 152 hektardır. Kullanıma göre baktığımızda, bu kullanımda özel mülkiyet 43 hektarını kullanıyor, tapu tahsisli alanlar 33 hektarda ve tapusu olmadan bina yapılan alanlarsa 76 hektarı kapsamaktadır. Böylece, sadece tapusu olmadığı hâlde binası olanların yaptığı daire sayısı, bölgedeki tüm daire sayısının yüzde 50’sinden daha fazla. Şurada şekilde gözüktüğü gibi hep kamu alanlarında, maalesef, dere yataklarında bu binalar bulunmaktadır. Diğer taraftan, bölgenin yapı stokuna baktığımızda, arkadaşlar, bölgede 4.520 tane yapı bulunmakta, bunun 3.690’ı tapusuz veya tapu tahsis belgesi; daire sayısı toplam 8.849, bunun 6.804’ü tapusuz veya tapu tahsis belgesi yani yüzde 77’sinin tapusu yok. Eğer bu bölgede kentsel dönüşüm yapılmaz ise tapusuz yapılara ve kamu donatı alanlarında kalan tapu tahsis yapılarına veya arsaların hiçbirine yasal olarak tapu vermek mümkün değil.
“ÇALIŞMA HAZIRLIKLARI YÜRÜTÜLÜYOR”
Bu problemi çözmek ve herkesi hak sahibi yapabilmek için; Gebze Belediyesi, Çevre Şehircilik Bakanlığı, TOKİ, planlama ve kentsel dönüşüm çalışma hazırlıklarını yürütüyorlar. Bu konularla ilgili çözüm nedir diye baktığımızda, buranın bu problemlerini çözebilmek için 6306 sayılı Yasa’ya göre yapılacak olan kentsel dönüşümdür. Yapılacak kentsel dönüşümle; Planlı ve yaşam kalitesi yüksek bir şehir oluşacak. Depreme dayanıklı ve güvenli binalara sahip olunacak. Kamu alanları ve sosyal donatı alanları sağlanmış olacak. İskana müsait olmayan, yapılaşmaya müsait olmayan dere yatakları, fay hatları, heyelanlı bölgeler tamamıyla boşaltılmış olacak.
“HİÇ KİMSE AÇIKTA KALMAYACAK”
Bu uygulamayla; Tapusu olmayanlar, Tapu tahsis belgesi olup da kamu alanlarında kalanlar veya Tapu tahsis bedelini ödemeyenler, Evi kamu alanlarında kalanlar ev sahibi olacaktır. Böylece hiç kimse açıkta kalmayacak. Bu uygulamayla, bölgede oturanların sadece yüzde 21,7’si değil, yüzde 100’ü ev ve arsa sahibi olacaktır. Kentsel dönüşümün dışındaki tüm çözümler de sadece bölgede tapusu olanlara yüzde 22’lik bir çözüm getiriyor, geriye kalan yüzde 88’i maalesef çözüme ulaşamıyor. “