KOTO Başkanı Murat Özdağ'ın FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanmasının ardından tartışmalı bir süreç sonunda başkanlığa seçilen Semih Barış’ın daha önce verdiği istifa başına dert olmuştu. Semih Barış konu ile ilgili bir açıklama yaptı. Barış açıklamasında, "Mahkeme kararı olmadan beni görevden alamazlar. Belli bir süre yönetim kuruluna katılmayacağım. Hukuki süreci bekleyeceğiz" dedi.
Semih Barış’ın açıklaması şöyle;
“Malumunuz KOTO bu konuda bazı yanlış bilgileri sizlerle paylaşayım. Konu Mart ayında vermiş olduğumuz istifa dilekçesi. Yönetim Kurulu’nun ardından alınan karar. Dilekçeyi Mehmet Coşan ve ben imzalamıştık. Dilekçelerin hukuk müşavirine iletilmesi ve bir sonraki Yönetim Kurulu toplantısına kadar değerlendirilmesi süreci vardı. Meclis Üyesi Fuat Berna bizi bu süreçte şikayet etti. Yönetim kurululunun bu olaydaki görüşünden sonra bir sonraki yönetim kurulu toplantısına kadar ikinci dilekçe verdik. Bu dilekçenin tarihi de 5 gün sonra. Bu dilekçede de KOTO Yönetim Kurulu’na devam etmemle ilgili bir dilekçeydi. Bize gelen belgede Semih Barış’ın Yönetim Kurulu üyeliğine devam etmesi ile ilgili çıkan kararda Fuat Berna’nın da imzası var. 138. oturumdan 180. toplantı dahil yönetim kurulu üyeliğim devam etti. Başkanlık görevini alıyoruz ardından. Süreç kolay mı oldu? Hayır olmadı.
15 Temmuz süreci, meclis başkanının gözaltına alınması, komite üyelerinden alınanlar ve oda darmadağınık bir hale geldi. Ne yapabiliriz diye düşündük ve taşın altına gövdemizi koyduk. Odamızın kentteki itibarı noktasında sıkıntılar oldu. Sabahlara kadar oturduk, birkaç arkadaş vardı,
başka kimse yoktu. Bu odayı olağanüstü halde diye düşünerek bunun çalışmasını yaptık ve başarılı olduk. Valimiz, milletvekillerimiz, belediye başkanlarımız, STk’lar ile hemfikir olduk. Bu sürede ince bir ayrıntı oldu. Benim başkanlık seçimim meselesinde bir meclis üyesi arkadaşımızın başkanlık hevesi oluştu. Bu meclis üyesi arkadaşımız ben başkan adayıyım diye çıktı, yetkisi yoktu. Onun burada ekibi var, o ekibin içerisinde Fuat arkadaşım, kardeşim de var. Eskiden benim nazarımda iyi bir arkadaştı. O meclis üyesinin başkan olamamasından dolayı başkanlığın seçimi ile ilgili bir meşrutiyet sıkıntısı olduğunu söylediler. Hukuka aykırılık olmadı tespit edildi. Ardından aynı kişiler istifa olayı nedeniyle başkanlığın geçersiz olduğunu söylediler. Her şey hukuka göre yürüyecek. Bu olaylardan sonra odamıza müfettiş geldi, ilk sorduğu soru ‘Siz FETÖ’cüsünüz, destek veriyorsunuz. Ben seni buraya kim gönderdi? dedim.
BAŞKANLIĞIMIN DÜŞMESİ TESCİL EDİLMEDİ
365 tane oda var. Bu odalar içerisinde en çok mücadele eden ve başarılı olan odaların başında KOTO gelir. Bu olayı buraya yaymadan bitirmen gerekiyor. Bu ilin bir sahibi var. Valisi var. 15 Temmuz’dan sonra bir ilin valisi FETÖ’cü bir adamı tutar mı görevinde? Buradan bir şey çıkmayınca istifa olayını kafaya takmış. İnceleme raporunda bu mahkeme kararı falan değil, bu görevden alınma falan değil. Bir rapor hazırlanmıştır. Bu rapor ve odaya tebliğ ediliyor. Bunun gereğinin karşılığı yok. Saçma sapan bir şey. İlimizdeki tüm dinamikler göz ardı edildi. Burada Valilik var, Ticaret İl Müdürlüğü var. Bunlara bilgi verilmiyor. Mahkeleşmedik hala. Bizim başkanlığımızın düştüğü tescil edilmedi. Buradaki yanlış algı o. Ben odanın kaotik duruma düşmemesi için elimden geleni yapacağım. Biz çalışıyoruz, bakanlık çalışıyor. Çok açık boşluklar var. 2013 kadrosuna dönülebilecek belgeler var elimde. Bu bir şok bilgi. İl Ticaret Müdürüme sesleniyorum. Nasıl bu yorumu kendisi bize açıklamayıp bize müfettiş raporunu göndermiş. Bu alttan yapılan bir çalışma. Üzülmüyorum, ümitsizliğe kapılıyorum. Çok değişik etkenler devreye giriyor. FETÖ mü, siyaset mi, kripto mu diyeyim hepsi devrede. Ben tüm hukuki süreci kullanacağım.
15 Temmuz olayına ‘tiyatro’ diyenlerin yapmış olduğu bir operasyon bu. Biz de yalnız kaldık, iki defa tehdit aldım, ‘Semihçiğim gerekeni yapacağız’ diye, FETÖ’cü bunlar. Mahkeme kararı olmadan beni görevden alamazlar. Belli bir süre yönetim kuruluna katılmayacağım. Hukuki süreci bekleyeceğiz.