İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yürütülen kaçak lüks araçlarla ilgili soruşturma kapsamında iki yıl önce el konulan ünlü sanatçı Sibel Can’ın aracı, otoparkta çürüdü. Davayı kazanmasına rağmen, aracını geri alamayan Sibel Can, yaklaşık 313 bin lira zarara uğradı. Aracın iki yıllık el koyma sürecinde, bazı parçalarının da değiştirildiği öne sürüldü.
İKİ YILDIR GEBZE’DE
Kaçak araçların adeta simgesi hâline gelen ve iki yıl önce soruşturma çerçevesinde el konulan ünlü sanatçı Sibel Can’ın, lüks aracına ilişkin ise yeni ayrıntılar ortaya çıktı. Ünlü sanatçı Sibel Can’ın avukatı Bülent Ernas’ın konuyla ilgili yaptığı açıklamada, aracın iki yıldır parkta bekletildiğini belirterek, bu süreçte aracın adeta hurdaya döndüğünü ifade etti. Müvekkili olan Can’ın, aracını geri alabilmek için iki yıldır hukuk mücadelesi verdiğini ifade eden Ernas, İstanbul 3. Tüketici Mahkemesi’nin aracın bedeli olan 313 bin liranın yasal faizi ile birlikte Sibel Can’a iade edilmesi konusunda karar verdiğini bildirdi. Karara rağmen aracın veya araç bedelinin Sibel Can’a iade edilmediğini anlatan Ernas, aracı satan şirketin de 313 bin liralık araç bedelini ödemek istemediğini kaydetti.
ARAÇ İKİ AY KULLANILMIŞ
Öte yandan dava sürecinde, Sibel Can’ın yaklaşık iki yıl önce soruşturma kapsamında el konulan lüks araçla ilgili de önemli bilgi ve belgelere ulaşıldı. Ünlü sanatçı Sibel Can’ın 6 Ocak 2009 tarihinde 313 bin liraya satın aldığı aracın, 2008 yılında ABD’de iki ay kullanıldığı belirlendi. Yani inceleme sırasında İstanbul’da ünlü bir galeri tarafından Sibel Can’a sıfır denerek satılan aracın, ABD’de 2008 yılının Ağustos ve Eylül aylarında kullanıldığı ve ardından da Türkiye’ye gönderildiği saptandı. Söz konusu araca, soruşturma çerçevesinde 1 Kasım 2012 tarihinde devlet tarafından el konuldu. Araç iki yıldır da devletin Gebze parkında tutuluyor. Bu süreçte araçla ilgili bir karar alınmadı. Aracın, mahkeme kararı ile üçüncü kişilere satılması bekleniyor. Aracın kaçak olduğunu bilmeden satın alan Sibel Can’ın ise, iki yıllık soruşturma sonucunda mağdur olduğu kesinleşti.
Bu arada soruşturma kapsamında yaklaşık 10 bin lüks aracın aynı yöntemlerle Ankara, İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirler başta olmak üzere Türkiye’nin çeşitli illerinde satışa sunulduğu belirlendi. Araçları getirenlerin ve araçları satın alan firmaların hükümete yakın firmalar çıkması üzerine, diğer araçlarla ilgili olarak el koyma işlemi uygulanmadı.
Kaynak: Taraf Gazetesi
