13 Mart tarihinde operasyonların sona erdiği ve bazı mahallelerinde arama ve tarama faaliyetlerinin devam ettiği Diyarbakır’ın Sur ilçesinde enkaz altındaki ceset ve çöplerden geldiği tahmin edilen ağır kokunun yaz aylarının gelmesiyle birlikte artması ve bununla beraber çoğalan sivrisinekler nedeniyle ilçede oturan kadınları hastalık korkusu sardı. Hastalık korkusunun yanında harabeye dönen ilçede yıkık binalardan çıkan yılan ve akreplerin evlere kadar girmesi de kadınları tedirgin etmeye başladı. Yetkililerden yardım isteyen kadınlar bölgede temizlik ve ilaçlama yapılmasını istiyor. İlçedeki başıboş hayvanların da çoğalmaya başladığını ve çocukları için büyük tehlike arz ettiğini söyleyen kadınlar, özellikle başıboş köpeklerin barınaklara götürülmesini istedi.
KADINLAR İLAÇLAMA VE TEMİZLİK ÇALIŞMASI YAPILMASINI İSTİYOR
Cevatpaşa Mahallesi'nde oturan Güler Akyüz yetkililerden ilaçlama yapılmasını istediklerini belirterek, “Etrafımız hep berbat oldu. Bize bir çare bulsunlar. Yaklaşık 5-6 aydır yasaklar başladı başlayalı bu çöpler buradan hiç kalkmadı. Sivrisinekler, akrepler, yılanlar. Geçen sene 5 kişiyi akrep soktu burada. Çocuklarımız ishal olmaya başladı, ateşleri çıkıyor. Hep sivrisineklerden kaynaklanıyor. Buralarda ilaçlama fazla yapmıyorlar. Yetkililerden ilaçlama yapmalarını, çöpleri toplamalarını istiyoruz. Olur olmaz kokular da var burada. Önümüz yaz. Artık bize bir çare bulsunlar. Etrafımız çok fena olmuş. Artık yeter diyoruz” dedi.
"KÜREKLERLE PİSLİĞİNİ ATTIK"
Yine Cevatpaşa Mahallesi'nde oturan, isminin yazılmasını ve görüntü alınmasını istemeyen H.S. isimli kadın da başıboş hayvanları ilçede istemediklerini söyledi. H.S., “10 gündür komşumuz evini farelerin pisliğinden temizleyemiyor. Küreklerle pisliğini attık. Artık siz düşünün. Biz bu hayvanlarla yaşamaya mecbur muyuz? Çocuklarımızı sivrisinekler, akrepler ısırıyor. Akreplerden olsun, yılan olsun her şey var burada. O gün burada iki tane yılan öldürdük. Bütün çocuklarımız dışarıda. Çocuklarımızı ısırabilirler. Çocuğum uykudan uyandı. Anne gözüm dedi. Baktım bir gözü şiş. Biz bu hayvanları istemiyoruz. Eşek olsun, at olsun, inek olsun, köpek olsun her şey var burada hepsi de böcek ve sivrisineklerle beraber. İlaçlanmasını istiyoruz. Yani bunların bitmesini istiyoruz. Kızım uykudan kalkmıştı gözü hep şişmişti. Her Sabah kalkıyoruz. Bir yerleri şiş. Artık sabaha kadar biz nöbet tutuyoruz. Artık devletimize sesleniyoruz. Allah rızası için bir şey olsun. Gerçekten artık hayatımız hayat değil. Çekilmiyor. Benim çocuklarım tek değil. Burada bir sürü çocuk var. Onların da korkusu var. Cesetler de hemen yanı başımızda kokuyor. Orada var burada var. Rahatsız oluyoruz. Enkazları buradan alıp Dicle Üniversitesi’nin olduğu bölgeye döküyorlar. Oradaki kokular da buraya geliyor. İnek ölmüş, ahırcı götürüp başka yere atmıyor. Getirip buraya atıyor. Çocuklarımız da o çöpe yakınlar. Her türlü mikrobu kapıyorlar. Biz nereye gidelim” diye konuştu.
YILAN EVİN İÇİNE GİRDİ
Yılanların evlere kadar girdiğini söyleyen Hayriye Hınıslı ise, “15 gün önce çocuklar da evin içindeydi. Yılan evin içine girdi. Sivrisinekler de var. Gece yatamıyoruz. Bize yardımcı olsunlar. Yılan var her şey var burada. Buralar ilaçlansın. Bize yardım etsinler. Yaz da geliyor. Fare de var yılan da var her şey var. Ne desen var. Her taraf harabe o yüzden var bunlar” şeklinde konuştu.
Sur'da 103 gün devam eden terör operasyonlarının ardından enkaz altındaki ceset kokuları ile hayvan leşlerinin kokusu bölgede yaşayan insanları rahatsız ediyor. Operasyonların başladığı günden itibaren ilçede çöplerin de toplanmadığını dile getiren mahalle sakinleri, belediye yetkililerinin bir an evvel çevrelerinde oluşan çöpleri toplaması konusunda uyardı.