AR-GE ÇALIŞMALARI YAPILACAK
Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark A.Ş. (GTÜ Teknopark A.Ş.) Genel Müdürü Mustafa Güray Değerli açılış konuşmasında “Üniversite olarak bilginin ve Ar-Ge tabanlı fikirlerin ticari değer oluşturulması adına teknopark kuruluşumuz tamamlanmıştır. Artık Ar-Ge çalışmalarının katma değer haline gelmesi için güçlü bir ekosistem yanı başınızdadır. Bu etkinlik kapsamında öncelikle katılımlarınızdan dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Baklava, geçmiş tarihimizin bırakmış olduğu büyük bir mirastır. Nadir Beylerin de baklava konusunda Osmanlı Saraylarına dayanan tarihi hikayesini birazdan dinleyeceğiz. Bizler de baklavanın ilk gün ki tazeliğinin korunması ve iklim-ortam şartlarına karşı dayanıklılık geliştirmesi adına Ar-Ge faaliyetlerine başlamak istiyoruz. Savunma Sanayisi alanında sahada bulunan askerlerimiz için tazeliğini koruyan içerik ve uzun süreli dayanıklı ambalajların geliştirilmesi adına çalışacağız.” dedi.
‘İŞİNİ SEVGİYLE YAPACAKSIN’
İstanbul Karaköy’de 70 yıldan bu yana hizmet veren Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü ise yaptığı konuşmada, "Bir işte başarılı olmak istiyorsan ya o işin aşığı ya da muhtacı olacaksın" dedi. Güllü, "Bir işi eliyle yapan işçi, beyniyle yapan usta hem beyni hem kalbiyle yapana da zanaatkar denir. Bir işin ya aşığı ya da muhtacı olacaksın. O zaman başarırsın. Allah rahmet eylesin benim babam 70 yıl öne bu işin hem aşığı hem muhtacıymış Antep’ten çıkmış Karaköy’e gelmiş. Fıstığın ne olduğunu bilmeyen insanlara fıstığı anlatmış. Çünkü bir saray tatlısı olan baklavanın fıstıklısını kimse bilmiyordu. Fıstığı bilen yoktu. İstanbullulara önce baklavanın hammaddesini anlattık. Sade yağı nebati yağdan kötü bir yağ zannettiler. Biz sade yağı, egzoz gazının girmediği, ayak basılmamış otlardan beslenen koyun ve keçi sütünden yapılmış ve eritilmiş yayla tereyağı diye anlatınca, tamam dediler. Bizde ustalık önemli... Ustaların aracılığıyla kuşaktan kuşağa geçiyor. Baklava aslında bir saray tatlısı. İstanbul’daki sarayda yapılıyor. Ancak saray aşçıları daha sonra Şam’da da yapmaya başlıyorlar. Dedemin dedesi hacca giderken Şam’da baklavayı görüyor. Gaziantep’e getiriyor. Yetenekli ustaların aracılığıyla da baklava yayılıyor. İş güzel yapanındır. Bizim mesleğimiz ahilik mesleği. Bıçağın takırtısı, oklavanın tıkırtısı, baklavanın hışırtısı, mermerin zıngırtısıdır" ifadelerine yer verdi. Konuşmasının ardından öğrencilerle soru-cevap tarzında sohbet gerçekleştirdi. Öğrencilere hediyeler veren Nadir Güllü’ye Mustafa Güray Değerli tarafından GTÜ kampüs alanında yetişen zeytinden elde edilen zeytinyağı ile Salih Kükrek tarafından kalem hediye edildi.
Etkinliğin ardından TTO bahçesinde günün hatırasına ağaç dikimi gerçekleştirildi. Yakın bir zamanda Karaköy Güllüoğlu ile GTÜ öğretim üyelerinin bir araya gelerek, gıda alanında Ar-Ge çalışmaları üzerine planlamalarda bulunacağı bildirildi.
Gebze Teknik Üniversitesi Teknopark A.Ş. (GTÜ Teknopark A.Ş.) Genel Müdürü Mustafa Güray Değerli açılış konuşmasında “Üniversite olarak bilginin ve Ar-Ge tabanlı fikirlerin ticari değer oluşturulması adına teknopark kuruluşumuz tamamlanmıştır. Artık Ar-Ge çalışmalarının katma değer haline gelmesi için güçlü bir ekosistem yanı başınızdadır. Bu etkinlik kapsamında öncelikle katılımlarınızdan dolayı duyduğumuz memnuniyeti ifade etmek istiyorum. Baklava, geçmiş tarihimizin bırakmış olduğu büyük bir mirastır. Nadir Beylerin de baklava konusunda Osmanlı Saraylarına dayanan tarihi hikayesini birazdan dinleyeceğiz. Bizler de baklavanın ilk gün ki tazeliğinin korunması ve iklim-ortam şartlarına karşı dayanıklılık geliştirmesi adına Ar-Ge faaliyetlerine başlamak istiyoruz. Savunma Sanayisi alanında sahada bulunan askerlerimiz için tazeliğini koruyan içerik ve uzun süreli dayanıklı ambalajların geliştirilmesi adına çalışacağız.” dedi.
‘İŞİNİ SEVGİYLE YAPACAKSIN’
İstanbul Karaköy’de 70 yıldan bu yana hizmet veren Güllüoğlu’nun sahibi Nadir Güllü ise yaptığı konuşmada, "Bir işte başarılı olmak istiyorsan ya o işin aşığı ya da muhtacı olacaksın" dedi. Güllü, "Bir işi eliyle yapan işçi, beyniyle yapan usta hem beyni hem kalbiyle yapana da zanaatkar denir. Bir işin ya aşığı ya da muhtacı olacaksın. O zaman başarırsın. Allah rahmet eylesin benim babam 70 yıl öne bu işin hem aşığı hem muhtacıymış Antep’ten çıkmış Karaköy’e gelmiş. Fıstığın ne olduğunu bilmeyen insanlara fıstığı anlatmış. Çünkü bir saray tatlısı olan baklavanın fıstıklısını kimse bilmiyordu. Fıstığı bilen yoktu. İstanbullulara önce baklavanın hammaddesini anlattık. Sade yağı nebati yağdan kötü bir yağ zannettiler. Biz sade yağı, egzoz gazının girmediği, ayak basılmamış otlardan beslenen koyun ve keçi sütünden yapılmış ve eritilmiş yayla tereyağı diye anlatınca, tamam dediler. Bizde ustalık önemli... Ustaların aracılığıyla kuşaktan kuşağa geçiyor. Baklava aslında bir saray tatlısı. İstanbul’daki sarayda yapılıyor. Ancak saray aşçıları daha sonra Şam’da da yapmaya başlıyorlar. Dedemin dedesi hacca giderken Şam’da baklavayı görüyor. Gaziantep’e getiriyor. Yetenekli ustaların aracılığıyla da baklava yayılıyor. İş güzel yapanındır. Bizim mesleğimiz ahilik mesleği. Bıçağın takırtısı, oklavanın tıkırtısı, baklavanın hışırtısı, mermerin zıngırtısıdır" ifadelerine yer verdi. Konuşmasının ardından öğrencilerle soru-cevap tarzında sohbet gerçekleştirdi. Öğrencilere hediyeler veren Nadir Güllü’ye Mustafa Güray Değerli tarafından GTÜ kampüs alanında yetişen zeytinden elde edilen zeytinyağı ile Salih Kükrek tarafından kalem hediye edildi.
Etkinliğin ardından TTO bahçesinde günün hatırasına ağaç dikimi gerçekleştirildi. Yakın bir zamanda Karaköy Güllüoğlu ile GTÜ öğretim üyelerinin bir araya gelerek, gıda alanında Ar-Ge çalışmaları üzerine planlamalarda bulunacağı bildirildi.