Şok yaşayan borsa yüzde 3.55 değer kaybetti. Faizler ise yeniden çift haneye dayandı. Öte yandan Borsa İstanbul dün dünyanın en çok düşen borsası oldu.
DÜN Türkiye piyasaları tarihi bir gün yaşadı. Koalisyon ihtimalinin zayıfladığına, erken seçim ihtimalinin arttığına yönelik söylemlerden olumsuz etkilenen piyasalar dün öğleden sonra ülke güvenliğini tehdit eden gelişmelerle kaybını hızlandırdı. Özellikle polis merkezine yapılan saldırının ardından IŞİD’in Türkiye askerlerine yönelik saldırısı gün içinde yükseliş trendini koruyan doları 2.7320 TL’ye kadar taşıdı. Borsa ise tam anlamıyla bir şok yaşayarak günü yüzde 3.55’lik düşüşle tamamladı.
Borsa İstanbul dün dünyanın en çok düşen borsası oldu. Olumsuz hava faizlere de yansıdı. Gösterge tahvilin faizi 9.95’e çıktı. ABD’den gelen 1973’ten bu yana en düşük işsizlik maaşı başvurusu verisi de içerdeki olumsuz gelişmelere tuz biber ekti. Bu veri FED’in faiz artırımında elini rahatlatan Türkiye gibi piyasaları olumsuz etkileyecek bir gelişme olarak yorumlandı.
Borsa İstanbul son 1.5 ayın dibine indi ve 78 bin 336 puandan kapandı. Dolar serbest piyasada 2.7260 liradan günü tamamladı ve bankalararası piyasada saat 17.53 itibariyle 2.7350 liraya kadar tırmandı. Türkiye’nin 2 yıllık gösterge tahvillerinin faizi yüzde 9.95’e çıktı ve Suruç saldırısından bu yana yüzde 3.6 artış gözlendi.
KAYIP 21.8 MİLYAR LİRA
Merkez Bankası’nın dünkü Para Politikası Kurulu ise piyasa için tam bir etkisiz eleman oldu. PPK’da faizlerle ilgili değişikliğe gidilmezken toplantı tutanağında diğer aylardan farklı olarak tek yenilik ‘gıda ve petrol fiyatlarındaki düşüşün enflasyona olumlu etkisi’ olarak verildi. Türk Lirası’nın dört günlük kaybı yüzde 3.4’ü aştı. Borsa İstanbul daha fazla kayıp yaşadı. 15 Temmuz’da 82 bin 792 puan olan borsada o günden bugüne kayıp yüzde 5.4’e yaklaştı. Borsa İstanbul’un değeri 603.3 milyar liradan 572.0 milyar liraya indi. Suruç saldırısından bu yana Borsa İstanbul 31.3 milyar lira eridi. Sadece dünkü kayıp ise 21.8 milyar lira oldu. Piyasa uzmanları siyasi anlaşmazlık ve iç gerginlikler nedeniyle piyasaların baskı altında olduğuna dikkat çekerek satışların hızlanacağı uyarısını yaparken sınırdan gelen çatışma haberleri sıkıntıları daha da arttırdı.
STRES YARATIYOR
SAXO Capital Markets Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy içeride yaşanan sürecin piyasalarda stres yarattığını vurgulayarak “Erken seçim ihtimalinin masaya gelmesi, koalisyonun henüz kurulmamış olması, şimdiye kadar pozitifte kalan piyasaları negatif fiyatlama yoluna getirdi. Bundan sonra piyasalar içerdeki siyasi haber akışının ve üzücü olayların gelebileceği yeri takip edecekler” dedi. Böylesi bir süreçte bu belirsizliğin bir an önce kalkması ve hükümetin kurulmasının öncelikli hale geldiğini kaydeden Paksoy şöyle devam etti: “Bunlar geciktikçe stres zamanla artabilir. Dolarda 2.75 lira, gösterge tahvilde yüzde 10.5’leri dikkatle izlemek lazım. Borsa da satış yönlü hareket ediliyor. Önemli ortalamalar birbirini kırmak üzere. Siyasi manevralar olabilir, fiyatlamalar da hızlı değişebilir. Bu arada dışarıda da FED fiyatlanmaya başlanacak, yurtdışı da negatif bir havaya girerse daha çok etkilenebiliriz.”
EN KÖTÜYÜ GÖRMEDİK
ALB Forex Araştırma Uzmanı Enver Erkan Türkiye’nin risk priminde son olaylarla artan yükselişin başta tahvil piyasasına, bununla bağlantılı olarak da para piyasasına ve hisse senedi piyasasına yansıdığını vurgulayarak “Koalisyon hükümetine ilişkin beklentiler de piyasa fiyatlamalarının merceğinde yer almaya devam ediyor. Ancak erken seçim riskinin fiyatların içine tam olarak girdiğini söylemek için daha fazla negatif sonuç gösterdiğini görmek gereklidir. 7 Haziran’dan sonraki fiyat hareketleri irdelendiğinde, henüz en kötü noktada olmadığımızı görmekteyiz. Bununla beraber, ilerleyen günlerde bu sınıra yaklaşma ihtimalimiz bulunmaktadır” dedi.
MERKEZ BANKASI BEKLEYİP GÖRECEK
MERKEZ Bankası politika faizini yüzde 7.50’ta sabit tuttu. Alt bandı yüzde 7.25, üst bandı yüzde 10.75 olan faiz koridorunda da değişikliğe gidilmedi. Zorunlu karşılıklar ve rezerv opsiyon katsayısı da sabit bırakıldı. Merkez Bankası’nın bu tavrı piyasa tarafından ‘bekle-gör’e devam olarak yorumlandı. Haziran enflasyonunun da Merkez Bankası’nın beklentisine paralel gıdanın öncülüğünde düşmesine rağmen enflasyon görünümüne ilişkin riskler devam ediyor. Türk Lirası’ndaki değer kaybı yeniden hızlandı, bu da Merkez Bankası’nın temkinli para politikasını sürdürmesine yol açıyor. Uzmanlara göre, manşet enflasyonda yaşanan düşüşe rağmen, çekirdek enflasyon yıllık yüzde 7.5 düzeylerinde Merkez Bankası’na yeterince güven vermiyor.