• Bir Ayet
  • Bir Hadis
  • Namaz Vakitleri
  • Hava Durumu
  • "Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. Yaratan bilmez mi? O, en gizli şeyleri bilir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır."(Mülk, 12-14)
  • "Her kim aşura gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb 2/116)
  • için namaz vakitleri
    İmsak 06:22Güneş 07:52Öğle 12:55İkindi 15:25Akşam 17:48Yatsı 19:12
    • 7°C Kocaeli
    • 6°C İstanbul
    • 14°C Ankara
    • 14°C Rize
  • BIST: 9367.77 3.72
  • Altın: 2952.122 0.74
  • Dolar: 34.4839 0.07
  • Euro: 36.1941 -0.24

Umutlarımız kırık olmasın..

Zeynep Birtan Aytaç

Zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde ne çok şey öğreniyoruz değil mi? Her nefesimizin çok büyük  bir şükür olduğunu, sevdiklerimize  fiziken sarılmadan kelimelerle sarılmayı, aslında mesafelerin değil, duyguların daha önemli olduğunu, bizi biz yapan değerlerin kıymetini, nefsimizi köreltmeyi öğreniyor ve anlıyoruz. 

Özlüyoruz.. Sevdiklerimizle birlikte vakit geçirmeyi onlarla bir kahve içmeyi, sokaklarda özgürce dolaşmayı, bir bankta oturup keyifle etrafı seyretmeyi, doğayı, deniz kokusunu, martıları.. 

Ahh anılar demek geçti içimden bir anda.. Sizlerin de benim gibi eski güzel günlerinizi anımsadığınızı hisseder gibiyim. O güzel günler film şeridi gibi birden gözünüzün önünde canlandı dimi. Hayal bu ya.. Şimdi ne  güzel olurdu bir denizin  kenarında arkadaşlar ile birlikte keyifli bir sohbet eşiliğinde miss  gibi Türk kahvesi yudumlamak.. 

Bazen de öyle bir ruh haline sahip oluyoruz ki zifiri karanlıkta kalmışızcasına ışık arıyoruz. İşte tam o anda umuda, umutlanmaya o kadar çok ihtiyaç duyuyoruz ki; biraz nefes almak, biraz içimizi aydınlatmak için.. 

Güzel günleri yaşayabilmek arzusu ile biraz geçmiş biraz gelecek arasında ilişki kurup,  böyle hayallere dalmaktır umut.

Tıpkı çocukların masumiyetlerinin, saflıklarının ve karşılıksız sevgilerinin dünyayı değiştireceğine inanmak gibi. 

Çocuklardan bahsetmişken, bir kızım var Ada, sekiz yaşında. Ona yaşadığımız bu durumu nasıl anlatsam diye düşünürken birlikte okuduğumuz bir hikaye geldi aklıma. Çocuklara bir şeyleri  açıklarken ya da anlatırken kendi yaratıcılığımızı kullanarak onların anlayabileceği şekilde anlatmak gerektiğini düşünüyorum. Tabii bu biraz küçük yaş grubu için geçerli. Biraz daha büyük çocuklar cin gibi maşallah. Oğlum mesela, çoğu zaman o okur, araştırır ve bana anlatır. 

Ada’ya; hani anne tavuk ve yavruları hikayesini okumuştuk seninle anne tavuk yeni civcivleri dünyaya getirken hem yumurtalarını hem de diğer yavrularını koruyordu. Şimdi biz de böyle birbirimizi koruyacağız. Aa ne deniyordu yumurtadan civciv çıkma sürecine, hatırladım Kuluçka! Kuluçka dönemindeyiz ve evdeyiz. Bu hastalık bitene kadar evde olacağız, birlikte vakit geçireceğiz. Bekleyeceğiz, civcivlerinin  yumurtadan çıkmasını heyecanla  bekleyen bir tavuk gibi. Arada da tavuk sesleri çıkarttım,  pek yetenek yok bende çocuk bu, anlıyor tabii. Anne bence sen tavuk taklidi yapma dedi bana. 

Bittikten sonra da  hoop kendimizi dışarı atacağız, dedim. Yine gezip, tozacağız.. Hadi hayal kuralım, kuluçka süremiz bitince ilk yapmak istediğin şeyi söyle bakalım, dedim ve daldık hayallere.. O hayallere ara ara yeni yeni şeyler ekleniyor. Çok hoşuna gitti bu kuluçka kelimesi, karantinadayız desem korku olacaktı, endişe olacaktı belki bilinçaltında. Biraz benzetme, biraz yaratıcılık işe yaradı anlayacağınız. Tabii bizim kız kuluçkayı duydu bir kere.. Her telefonla konuştuğu kişiye kuluçka dönemindeyiz, evdeyiz diyor. Çocuk işte. Arada hani benim de ağzımdan kaçmıyor değil. 

İşte böyle neyi  nasıl, niçin  beklediğimizi bilmektir umut. Güzel şeylerin hayalini kurarak bitmek tükenmek bilmeyen derin bir kaynak gibi. Yaşı yoktur umudun, hayallerin..

Karamsarlığa ise pek yer yoktur umutta, pes etmek de yoktur. Bizde pes etmeyeceğiz elbet. 

Aslında umudu ben, içimizde zor anlarda yeşeren kıymetli mücevhere benzetirim hep. Zaten günlük hayatımızda da öyle kolay değil ki, di mi ama? Bazen inişli bazen çıkışlı bir yol işte. Hayatımızda  hep düz yolda ilerlemiyoruz ki.. 

Biz de bulunduğumuz bu zor sürecin gelip geçici olduğunu düşünelim  ve çıkartalım   o kıymetli mücevherimizi içimizden. Bir de güzelce parlatalım, ışıklandıralım ve “bu da geçer yahu!” diyebilmenin gücünü hissedelim. 

Geçecek elbet geçecek bu günler de.. 

Yeter ki zorunlu olmadıkça, çıkmayalım dışarıya. Evlerimizde  kalalım.. 

Türkiyemiz  ve tüm sevdiklerimiz için ise umudumuzu diri tutalım. 

Kırık olmasın umutlarımız, bitmesin hiç hayallerimiz.. 

Biten sadece günümüz olsun.

Umutlarımızın içimizde nefes  bulduğu sağlıklı  ve huzurlu günler hepimizin olsun..
#EvdeKalTürkiyem

Rastgele insanlık..

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar
Neslihan aydın keskin
20 Nisan 2020 Pazartesi 21:44
21:44
Çok güzel bir yazı olmuş.Tebrikler
Ayşegül
20 Nisan 2020 Pazartesi 20:30
20:30
Yine bal damlamış dilinden... Hani diyorsun ya"zifiri karanlıkta ışıl arıyorsun"diye.. İşte böyle bir anda yolum hep sana çıkıyo
Canan Tuna
20 Nisan 2020 Pazartesi 14:45
14:45
Merhaba, bu evde kalma sürecini kızınıza çok güzel anlatmışsınız teşekkür ederiz bende kızıma anlattım çok beğendi.Inşallah en kısa sürede bu sancılı dönemi ölümler olmadan atlatırız herkese koronasız günler dilerim sağlıcakla kalın.
Kadife gözde özgen
20 Nisan 2020 Pazartesi 14:14
14:14
Zor zamanlardan geçtiğimiz bu günlerde ne çok şey öğreniyoruz değil mi Aile sevgidir, aile birlik olmaktır, aile sıcaklıktır, aile mücadele etmektir, aile her şeydir. İçerisinde olduğumuz bu zorlu süreçte, devletimizin aldığı tedbirler doğrultusunda hareket etmeye özen gösterelim. Evimizde kalalım, sağlıklı kalalım. Bu süreci bir fırsat olarak değerlendirelim, aile bağlarımızı daha da kuvvetlendirelim. Eşlerimizi, çocuklarımızı, büyüklerimizi daha çok dinleyelim, daha çok anlatalım. Evine kal Türkiye'm, evinde kal ki çocuklarımızın yüzleri hep gülsün." Bu arada zeynep birtan aytaç her pazartesi bizimle kal evinde kal
Eylül yıldırım
20 Nisan 2020 Pazartesi 14:06
14:06
Yazarın Diğer Yazıları
Güncel Haberler
1/20
Tüm Hakları Saklıdır © 2009 Milli Hakimiyet | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Haber Scripti: CM Bilişim