Kartepe'de geçtiğimiz yıl üvey annesi Nana Gokhıdze’nin boğazını keserek öldürmesi nedeniyle tutuklanan şahıs, "Ben yapmadım" dedi Cinayet ile ilgili dava bugün Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davada tanıklar dinlendi. Kocaeli Kartepe ilçesinde 2018 tarihinde psikolojik sorunları olan 24 yaşındaki Samet Cihan Yapıcı tartıştığı babasının evleneceği Gürcistan uyruklu 32 yaşındaki Nana Gokhıdze'nin boğazını keserek öldürdü. Samet Cihan Yapıcı polis tarafından Maşukiye'de yakalanarak gözaltına alındı. Olayın yaşandığı evde olay yeri inceleme çalışması yapan polis ekipleri suç aleti olan bıçak ile birlikte bir adet ruhsatsız tüfeğe de el koydu. Gözaltındaki ifadesinde suçlamaları reddeden şahıs, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu sanık Samet Cihan Yapıcı, müşteki baba Erdoğan Yapıcı avukatlar ve yakınları hazır bulundu.
‘Canavarca hislerle veya Eziyet Çektirme’ suçundan yargılanan Samet Cihan Yapıcı mahkemede verdiği ifadede, "Uzunçiftlik Polis Merkezi’nde verdiğim ifade doğrudur. 24 Ekim 2018 tarihinde vermiş olduğum savunmamı tekrar ederim. Nana ile 2 yıldır birlikte yaşıyorduk. Olaydan önce Nana ile aramızda bir olay oldu. Buna ilişkin polis karakoluna şikayette bulundum. Kendisinin şikayetçi olmadığı tarafıma söylendi. Polis eşliğinde hastaneye götürüldüm ancak mahkeme olmadı. Olay günü, Nana’nın yurt dışına gideceğini biliyordum. O anda bir arkadaşımla kahvede oturuyordum. Kahve bize yakındır. Ben kendisini sabah saatlerinde evde gördüm. Bıçak ile kendisini yaralayan ben değilim. Olayın olduğu gün işten çıkarıldım. Zaman geçirmek için göl kenarına gittim. Üzerimde o anda bıçak yoktu. Orada tutuklandım. Ben öncesinde psikolojik tedavi görmedim.
Hastaneye uyuşturucu kullanıp kullanmadığımın tespiti için gittik. Kanda bağımlılık derecesinde uyuşturucu olmadığını söylediler. Arada uyuşturucu kullanırdım. Olay günü uyuşturucu kullanmadım. Alkol de tüketmedim” dedi. Baba Erdoğan Yapıcı davada verdiği ifadesinde, “8 Ağustos 2016 tarihinde Nana ile resmi olarak evlendim. Çocuğumuz da oldu. Oğlum Samet, üst katta boşandığım eşim ile birlikte yaşar ben de Nana ile birlikte alt katta yaşardım. Benimle kalan 2 tane engelli kardeşim de var Annem de ölmeden önce bizimle kalırdı. Samet ile Nana kavga eder ancak bir, iki gün sonra barışırdı. Oğlumda uzun süredir psikolojik sıkıntılar olması nedeniyle tedaviye götüremedik, ikna olmadı. Olay günü ben evdeydim. Herhangi bir tartışma olmadı. Eşim benim rızamla Bulgaristan’a gidecekti.
Oğlum Samet ile arasında herhangi bir tartışma duymadım. Eşim eşyalarını almak için tekrar içeri girdi. Dışarı çıkacağı sırada düştü. Yarısı içeride yarısı dışarıda şekilde kalacak şekilde düştü. Samet, arkasından yumruk vuruyordu. Ben düştükten sonra oğlumun yumruk vurduğunu gördüm. Ben o anda oğlumun eşime bıçak ile vurduğunu görmedim. Eşim, kalkıp yanıma geldi. O anda gördüm. Oğlum çekip gitmiş. Ben o sıra, olayın şoku ile oksijen makinesinden nefes almaya çalışıyordum. Eşim de o sıra komşusunun evine gitmiş. Ben kendimden geçmiş idim; başka kimseyi görmedim. Komşular da korkudan eve yaklaşamadı. Ambulansa ben haber verdim; eşimi bekleyen taksici kaçtı gitti. O arada zaman kaybı oldu. ambulans geldiğinde eşim ölmüştü ancak hastane kayıtlarında yaşadığı söylenmektedir. Oğlum olayı gerçekleştirmiş olup psikolojisi bozuktur. Bilerek yaptıysa şikayetçiyim. Bilerek yapmadıysa tedavi edilmesini istiyorum. Eşim, ameliyat için gidecekti. Ameliyattan sonra da gelmeyecekti. Oğlum Samet eşimi birkaç kez dövdü. O nedenle dönüş yapmayacaktı.
Kendi memleketinde oturacaktı yani Bulgaristan’da. Sonra Rize’de birlikte yaşayacaktık” dedi. Sanık kaçarken aracına alan tanık olarak ifade veren Mustafa K., “Samet isimli şahsı olay sebebi ile tanıyorum. Aracım ile seyir halindeyken birisi el attı ben de durdum. Samet’i arabama aldım. Elinde bıçak vardı. Bıçakta da kan vardı. Kendisi telefon ile ambulansı aradı. Ben de ne olduğunu anladım. Yolda anlattı. ‘Hayatımı mahvetti’ diye söylenirken üvey annesini bıçakladığını söyledi. Devamında Sapanca’ya götürmemi teklif etti. Maşukiye’de indi. Telefonunu benim yanımda kapattı. İndikten sonra başka bir araca bindi. Ben de karakola gittim. Olayı memurlara anlattım. Samet, yanında bulunan bıçağı sürekli elinde taşıdı. İndiği sırada cebine koyduğunu görmedim” ifadelerinde bulundu. Yan binalarında yaşayan komşusu Emine A. tanık olarak mahkemede verdiği ifadede, “Samet, bizim yakın komşumuz olur. Nana’yı da tanıyordum. Nana ile Samet olaydan önce kavga ettiklerini, Nana’nın eşi ile kavga ettiğini görmedim. Olay günü Nana kapıyı vurdu. Ben de baktığımda sağ elini uzattı. Kan gördüm, boğazına da bez bastırmıştı. ‘Elini mi kestin’ dedim. Boğazını gösterdi. Kimin yaptığını sorduğumda ‘Samet’ dedi. Ben Nana’yı gördüğümde hemen gelinime polisi aramasına söyledim. Komşular da aramış.
Polis ve ambulans geç geldi. Herkes tepki gösterdi. Ambulansa koyduklarında sadece gözlerinin beyazları görünüyordu ama yaşıyordu. Ben olay günü Samet’i hiç görmedim. Nana 1 gün önce memleketine ameliyat için gideceğini söylemişti. Bilgim bu kadardır” dedi. Savcı tutukluluk halinin devamını talep ederken, Samet Cihan Yapıcı’nın avukatı tanık ifadelerini reddederek, “Müvekkilimin atılı suçları işlediğinin delili yoktur.
Yargılama sonucunda beraat etmesi kuvvetle muhtemeldir. Uzun süredir tutuklu kalmıştır. Tutuklu kaldığı süre gözetilmesi, kaçma şüphesinin bulunmaması göz önünde bulundurularak adli kontrol şartı ile serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Samet’in cezai ehliyetinin olup olmaması ile ilgili rapor talep ediyoruz” açıklamasında bulundu. Mahkeme tarafından sanık Samet Cihan Yapıcı’ya son sözü soruldu. Yapıcı, “Denetimli serbestlik veya ev hapsi verilmesini istiyorum” dedi. Mahkeme, sanığın cezai ehliyetinin olup olmadığı tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na yazı yazılmasını, canavarca hisle veya eziyet çektirerek somut suç şüphesinin varlığı nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verirken, davayı ileri bir tarihe erteledi.
